Anlamadan 1 ay olmuş bile. Hani nasıl geçti, ne oldu, ne bitti yorum yapamıyorum bazen (Evet,yapamıyorum).
1 ay; Tatlı sevmeye başladım mesela. "Nutellaaa vuhhuuu" diye dönersem şaşmam.Hatta şirinliğimi tatlı üzerinden bile sağlayabilirim (Krizim tuttuuuuooo). Daha fenası sarhoş olabiliyorum artık. Hem de tam kıvamında, yıllardır aradığım "ara form" burdaymış meğer (Duyu kaybından sonra- yeri yalamadan önce). 50'lik rakı artık hatıralarımda güzel bir yerde... Yaşlanıyorum sanırım, yorulmaya da başladım. İlk hafta hasta bile oldum, daha ne olsun (Hem de hiçbir sebep yokken :/). Yağmuru çamuru yedikten sonra hasta olmamak benim kontrolümde değil artık, her insan gibi direncimin sınırları varmış işte...
Geldiğimden beri 2 defa şort, 1 kere de etek giydim (Kot pantolonun hegomonyasını kıran taytı saymıyorum artık, normal o). Bacaklar için pantolonun dışında kıyafet, mavi-siyah ve grinin dışında renk varmış, biliyordum aslında ama söylemiyordum.
Latin danslarına başladım, ağzı, yüzü,... her yeri aynı oynayan, sapsarı bir hocam (Barney Stinson- Adının Aytunç olduğunu bildiğim adamın kırması resmen) ve 50 kişilik bir sınıfım var. Yörelerimiz türkülerimiz konusunda bu kadar uzmanlaşmışken başka dallara da el atmak gerekirdi tabi. Ya el yelil, Şemmame, Çiftetelli ve son olarak Latin ritimleri. Globalleşiyorum.
Dün akşam rüyamda İspanyaya ucuz uçak bileti gördüm. Erasmus gitgide kanıma karışıyor demek ki, ona yordum. Sürekli seyahat planı, tren, uçak hostel....Zehir aktı bir kere.
Facebooka fotoğraf yüklemeyi de benimsedim galiba. Dizi kırık pozlarımı, ağzı büzük hallerimi daha rahat afişe edebiliyorum. Süperegomun hali harap :P
Bugün 1. ayı doldurdum. Naber diye sormak istiyorum kendime. Neyin peşindesin??::D:D(Katımızda turşu kuran bir Vietnamlı, kaslı bacaklı klip zencisi, 2 tane de İranlı var, sormamak işten değil kısacası) :D
Her neyin peşindeyim bazen(ama bazen) kesitremiyorum ama içim rahat şunu söyleyebilirim: Bitsin istemiyorum şimdilik... Nice dream... Nice dream....
m.